DİĞER
Fikirlere önem veren yazarların, fikirlerinden ötürü eleştirilmeye açık olması gerekir. Okurlara düşen de bir “eleştiri” geldiğinde, eleştirmeni “kötü niyetli” falan gibi tuhaf laflarla yaftalamak yerine, eleştiri metnine detaylı bir cevap yazmak olmalı
Bu yazı, Şule Gürbüz edebiyatını anlamaya, bu edebiyatın metinlerindeki dinamikleri kavramaya yönelik bir girişim özelliğini taşımaktadır...
Söz, bu kez Şule Gürbüz okurunda: Şule Gürbüz okuruyum ve biliyorum, normal bir okur, sevdiği saydığı yazar için yapılan eleştirilere yanıt vermez, kitabını okur, bilir ki zaman zaten hükmünü verecek. Yine de...
Şule Gürbüz eleştirisine yanıt: Öyle miymiş?’in grotesk bible kapağı Gürbüz’ü “tarikat lideri” yapmaz, sokağa inecek reise de pek benzemiyor o. Şule Gürbüz bir şeyimiz olmak istemiyor...
Bir filozof-edebiyatçı olarak Şule Gürbüz, felsefi anlamda 20. yüzyıl başında, büyük modernizmde takılıp kalmış gibi duruyor. Bu anakronizmin ayırdında olan bir ironi de yok kitaplarında...
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık